7 Mart 2012

Senden ölesiye nefret ediyorum.

  Sokağa çıkmak istiyorum. Tüm el ele dolaşan çiftlere "Ayrılacaksınız lan, hepiniz ayrılacaksınız! Sen de, sen de, sen de. Ayyy 6 ay mı oldu, bizim de öyleydi sonra siktirdi gitti pezevenk! Ayrılacaksınız amk!" demek istiyorum. Sonra onun yanına gidip ağzına sıçmak istiyorum. Hala sinirim geçmedi. Kafayı yiyeceğim. Aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum. Hani filmlerde adam ölürken böyle hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer ya, aha ben de öyle oluyorum. Tüm yaptıklarımız gözümün önünden geçip gidiyor. İlk buluştuğumuz gün, o salak Emre Aydın konserine gittiğimiz gün, guitar hero oynadığımız zamanlar, skype'ta konuşmalarımız, beni arayışları, boş boş cafe'de oturmamız, saçları, elleri, parfümü hep aklıma geliyor. İstesem o okuldan gelmeden kapısına gidip bekleyebilirim görmek için, ya da dersane çıkışında veya dersaneye gitmeden önce de bekleyebilirim onu ama yapmayacağım. Güçlü olmalıyım, zayıf değil. Tamam seviyorum, tamam aşığım, tamam onu çok özlüyorum ama bunu yapmamalıyım. Yaparsam da zaten suratıma sinirli sinirli bakıp yanımdan çekip gidecek ya da bakmayacak bile adım gibi eminim. Cumartesi günü dişçiye gitmeden önce aradım onu. "Ne istiyorsun?" diye açtı telefonu. O kadar nefret ediyor benden. Konuşmaya çalıştım, 10 dakikalığına da olsa görüp konuşmak istedim ama kabul etmedi. Sinirli sinirli "Çıkamam dışarı falan. Anlamıyor musun bitti artık, arama beni bir daha" dedi. O anki surat ifadesini bile tahmin edebiliyorum. Neden ya? Neden bana yaptı bunu? Neden ben? Beni gayet iyi tanıyordu, beni bırakınca yıkılacağımı hiç mi düşünemedi? Yooo hayır, düşünmeye çalışmadı bile. Onun için önemli olan tek şey bana layık olsun, beni rahat bıraksın, ben istediğimde buluşalım, ben istediğimde ayrılalım oldu.Ama bundan sonra asla bu kadar yumuşak davranmayacağım, kimseye karşı. Üzülen hep ben oluyorum çünkü.

2 Mart 2012

Koca burnun iyice kocaman olsun, sivilcelerin de iyice çıksın da bi daha hiç sevgilin olmasın inşallah!

Seninle tanıştığım güne lanet olsun, o skype'a girdiğim güne, benden hoşlandığın güne, seni tek taraflı sevmekle tükettiğim şu son aylara, senin için en yakınım olan arkadaşlarımı sildiğim güne, salaklığıma, sevgililer gününde bana bir gül bile almayışına LANET OLSUN! Siktin attın ruhumu, paramparça ettin! O burnunu koparıp götüne sokmak, sonra sivilcelerini patlatıp "Ehehe noldu canın mı acıdı, bak benim de kalbimi böyle acıttın işte." demek istiyorum. Sonra o mavi gözlerine parmaklarımı sokup, yerlerinden çıkartıp "Baaaak naaptımm, ayy sen göremezsin şimdi" demek istiyorum. Onun o sarı saçlarını yolmak istiyorum. Parmaklarını koparmak istiyorum. Ama kıyamam ki. Kokusunu da son bir kez duymak istiyorum. Son bir kez daha guitar hero'ya gidip ben failleyince beni kurtarmasını istiyorum. Son bir kez daha bana sarılsın istiyorum. Son bir kez daha "Seni seviyorum" desin istiyorum. Son bir kez daha beni öpsün, sevsin, beni hiç bırakmayacakmış hissini versin istiyorum. Ama olmuyor işte! Kodumun herifi bıraktı gitti beni. Hani "İlerde ayrı eve çıkarsak ben çok dağıtırım ortalığı, toplayabilir misin ki" diyordun geçen gün??!!! Noldu lan iki günde? Hani ayrı eve çıkıcaktık? Hani beraber uyuyacaktık? Hani beni çok sevecektin? Hani dans kursuna gidecektik? Noldu? Soğudun mu benden? İyi, ne bok yersen ye! 2. kez yaptın bunu bana, artık üzülmeyeceğim. Sinirliyim zaten şu an. 6 ay lan. 6 ayı bir soğudun diye nasıl atabiliyorsun kenara? Neymiş, sevgililer birbirine layık olmalıymış, sen bunu yapamıyormuşsun muş. Yok yaa? Sen benim sevgime layık oldun mu lan? Çok seviyordum seni gerizekalı. Aşıktım sana. Yok ettin içimdeki aşkı. Yıktı attı beni sözlerin. Kopardım o kolyeyi de! Atıcam onu. O bana verdiğin "G" harfli anahtarlığı da atıcam. Sana yazdığım yazıları da yırtıcam. Hak etmemişsin sen o yazdıklarımı! Bir daha sevgili bulama tamam mı? Hatta hayır, bul da bana yaptığının aynısını yapsın sana piç gibi kal benim şu anki halim gibi. Sonra pişman ol "Ah ben hata ettim Minu'dan ayrılırken" diye dövünüp dur, ben de o sırada seni hiç siklemeyeyim de iyice kahrol tamam mı?! Doğum gününde TrollFace t-shirt'ü mü yaptırsam diye düşünen beynimi sikeyim. Sen benden ayrılmayı düşünüyormuşsun meğer o sıralar! O düşüncelerin de, bana karşı bir şey kalmayan kalbin de, osbir çekmeye yarayan sikin de götüne girsin!

1 Mart 2012

Eleştirmeyin olm beni.

  En nefret ettiğim şeylerden birisi de dış görünüşümle ilgili eleştiri yapmaları. Eleştiriyi sevmem zaten, bir de bu dış görünüşüm hakkındaysa iyice sinir olurum. Hayır yani ben zaten biliyorum bunları, niye sokuyorsun ki iyice gözüme? Bugün bir arkadaşı gördüm yolda. "Vaay kanka naber, senin de boyun bir uzamadı hep aynısın ehuehe." dedi bir de. Ulan sanane? Ben bilmiyor muyum sanki boyumun durduğunu? Her gece dua ediyorum zaten "Allaaam nolur şu boyum en azından bir 5 santim daha uzasın da bacaklarım hayvan gibi görünmesin." diye.   Sömestırda ananeme gitmiştim hani böyle dinlenmektir falan filan. Bir de dişçiye gidecektim. Neyse işte, sabahın 12'sinde misafir geldi. Ben uyanalı daha yarım saat mi ne oluyor, zaten ananemde pijama-kazak şeklinde dolaşıyorum. Gelen de yabancı sayılmazdı ama insan bir haber verir değil mi? Neyse işte, karşıladık falan. Geçti salona amcamız. Beni gördü "Ooo Minu, görmeyeli baya oldu. Da ben seni böyle büyümüş genç kız olmuş halde görmeyi bekliyordum yahu." dedi. Ben tabi böyle bir sinir oldum. "Gelmeden önce haber vermeyen sensin, şimdide beni sorguluyorsun. Haber verseydin böyle mi çıkardım karşına haağğ? Dışarı çıkarken gayet de insan gibi görünecek şekilde hazırlanıyorum, tam gelecek zamanı buldun. Hem misafirim ben, istediğim gibi gezerim evde sanane alla allaaa." diye içimden söylenip durdum. Yüzüne de diyemiyorum saygı çerçevesi yüzünden. "Hıı öyle mi he he." diye salak salak sırıttım. Sonra geçtim zaten içerideki odaya, açtım bilgisayarı gogogo facebook. Mal mal oyunlar oynadım falan...