30 Ocak 2013

Hani hayranlık derecesinde seversin ya, ben de öyle seviyordum seni. Hayrandım sana. Ellerin... En çok onlara hayrandım. Dokunuşların öyle güzeldi ki. Dokunmasan bile, saatlerce bakabilirdim ellerine. Çünkü senindi o eller. Senin sıcaklığını taşıyordu, sıcacıklardı. Ellerimi ısıtırdı. Hep soğuktu ellerim bilirsin, hala da soğuklar. Ellerim ısınmasa bile dokunmanla içim ısınırdı. Bakışlarınla, gülüşünle, sesinle, saçlarınla, parfümünle. Bir de herşeyim diyişinle. Çok hayrandım sana, bilemedin bu hayranlığımın kıymetini malesef.

18 Ocak 2013

Thank You For Everything

Benimle Guitar Hero'ya gelip okulu ektiğin, parfümünü koklamama izin verdiğin, okulda ellerimi tutup saçlarımı okşadığın, en yakın arkadaşınla tanıştırdığın, parfümünü telefon kabıma sıktığın, gece sebepsiz uyandığında uzun uzun mesajlar attığın, beni dersaneye bırakmadığın, sabah okuldan önce 10 dakikalığına da olsa görüşmemiz için erken uyanmadığın, doğum günümde Disneyland'dan aldığın çantayı hediye ettiğin, aynı gün bana sarılmayıp öpmediğin, herşeyin olduğumu hissettirdiğin, kendine küçücük bir zaman içinde bağladığın, ikimiz de MFÖ konserinde olmamıza rağmen bırak beraber dinlemeyi yanıma bile gelmediğin, kısa süre de olsa bana değer verdiğin, eski sevgilinle konuşmaya devam ettiğin, sana resmen yalvardığım omzunda ağladığım halde bana sevgini göstermediğin, kendinden soğutmayı becerip seninle konuşmadığımı anlayınca benimle konuşmaya çalıştığın, sevgimden bir gıdım bırakmadığın, artık sana sarıldığımda sadece gitmek istememi sağladığın, sevginin geçici ve bu yaşlarda ciddi ilişkilerin olmadığını gösterdiğin, bana hayatta kimseye güvenilmemesi gerektiğini uygulamalı olarak öğrettiğin ve bana yaşattığın güzel zamanlar için teşekkür ederim.

6 Ocak 2013

Ağzıma Sıçılmak Bir Hobi Olmuş, Gelen Geçen Sıçıp Gidiyor

   Hani size bahsettiğim o çocuk vardı ya. Hani çok sevdiğim, sevgisinin nasıl olduğundan bir türlü emin olamadığım. Biz onunla çıktık. İlk iki ay, hayatımda görmediğim sevgi ve ilgiyi gördüm ondan. Doğru kişi olduğuna inandım. İnanan kafamı sikeyim. Sonuç yine aynı. Zaman geçtikçe benden soğudu, sevgisi ilgisi azaldı, ama bu sefer ayrılan ben oldum. Ayrılanın ben olup beyin sikenin yine ben olması da ayrı bir ironi tabi. Büyükler haklı sanırım, bu yaşta aşk diye bir şey olmuyormuş. Yaşadıklarımdan bunu anladım. Daha ne yaşadın amk 16 yaşındasın diyeceksiniz, haklısınız ama dediğim gibi şu zamanlar için yeterince şey yaşadığıma inanıyorum. Çok feminist oldum. Erkek çevrem geniştir benim, yaptıkları her haltı gelip anlatırlar. Eskiden güler geçerdim ama şimdi ağızlarına sıçıyorum o kızlara öyle şeyler yaptıkları için. O kızlara üzülüyorum benim yaşadıklarımla benzer şeyler yaşadıkları/yaşayacakları için.
   Her neyse. Çok üzüldüm bu 5 ay içinde. Ben ona Sarı'yla yaşadıklarımı anlatmıştım, bir daha böyle şeyler yaşamak, üzülmek istemiyorum diye dert yanmıştım. Ama yine aynı şey oldu. Aşığım, ölüyorum, senin için her şeyi yaparım'lar tamamen yalan. Yok öyle bir şey, bir anlık heves sonucu söylüyorlar hepsini.  Onu ne kadar seversem seveyim asla sevgimin karşılığını görmüyorum, göremiyorum. Bundan sonra da eğer birine bağlanırsam aynı şey olacak. Bu yüzden kızlar, kalbinizi alın gömün mümkünse

2 Ocak 2013

Selam?

Öncelikle, hepinizin yeni yılı kutlu mutlu huzurlu olsun sevgili bloğumun kafamda yarattığım okuyucuları. Çünkü kimse okumuyor. Neyse, uzun zamandır hiç girmiyordum bloğa. Bi ara bir şeyler yazacaktım ama kafamda toparlayamadım yazacaklarımı o yüzden kapadım sekmeyi ve bugüne kadar da hiç açmadım. Gerçi şu an da toparlayamıyorum çünkü uzun zaman oldu, bir sürü şey oldu ve ben hangisini yazayım bilmiyorum. Başlayayım bir yerden.
 19 Haziran 2012. Bugün hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Çünküüü Megadeth konseri vardı! Gerçekten çok ama çok harika bir konserdi. Rust In Peace t-shirt'ümü giyip Taksim otobüsüne bindim ve arkadaşları Taksim meydanda bekledim sırt çantamla. Sonra onlar geldi, hep beraber Taksim'de turlayıp saat 16.00'da Küçükçiftlik Park'ın kapısında olduk ve sırada bekledik. İşte sonra içeri girdik, çimlere yayıldık falan. Megadeth'den önce Trivium çıkmıştı, hayvan gibi headbang yaptık onda ve daha o zamandan enerjimizi tüketmiştik. Hava kararınca Megadeth'e gelmişti sıra. Allam çok heyecanlıydım, ilk(Rock/ metal anlamında) konserim lan düşünsenize. İlk konserim Megadeth'e bir de. Neyse sahne karardı falan ben böyle göremiyorum bir de sahneyi. Arkadaşlar kaldıralım mı falan yaptılar ben tepinince, atladım tabi direk sdkjhsd. Ellerine basıp bekledim Dave'i. Ve o turuncu mükemmel saçları, beyaz gömleği ve kot pantolonuyla kanlı canlı görmüştüm. Never Dead'le başlayıp Holy Wars'la bitmişti. Gerçekten çok çok güzel bir konserdi ama 1 buçuk hafta boynumu oynatamadım orası ayrı. Evet bu başlığımızın da konusu bu oldu, bi kaç gün boyunca bugüne kadar yaşadıklarımı özet geçmeye çalışıcam. Saygılar.